Daire Numarası 15

Komşu, 15 numaralı dairenin sahibi, çöplerini avlunun kenarına bıraktı ve gitti. Ne bir selam, ne bir kelime!
Doktor Hanım hızlı adımlarla ona yetişti ve arabasına binmeden önce onunla konuştu. Bir iki dakika konuştular ve gülümseyerek ayrıldılar. Doktor Hanım bana doğru geldi ve dedi ki: "Perşembe akşamı, ailecek bizim daireye aşureye gelin. Tüm komşuları davet ediyorum.
Az önce bu beye de söyledim."
Doktor Hanım apartmanımıza yeni taşınmıştı. Çocukları yurtdışında yaşıyor ve eşi de bir süre önce vefat etmiş. Bir şey söylemek istedim, ama vazgeçtim.
Daha işin başında canını sıkmak istemedim.
Sonuçta, 15 numaralı dairenin sahibi oldukça bencil biri.
Apartman toplantılarına katılmıyor. Diğer komşularla da hiç uyumlu değil ve en kötüsü aidat bile ödemiyor.
Apartmanımıza geldiğinden beri davranışları birkaç komşuyu da aidat ödeme konusunda caydırdı. Son bir iki aydır apartman yöneticisi oldum ve onunla hiç konuşmadım. Çoğu komşu da onunla konuşmuyor. Davranışları yüzünden onu hiç sevmiyoruz.
Doktor Hanım devam etti: "İnşallah o gün koridor aydınlatmalarının değiştirilmesi ve yeşil alanın düzenlenmesi hakkında da karar veririz. Bahçedeki kamelya da tamir edilmeli, bunca imkanın boşa gitmesi yazık değil mi?"
İçimden dedim ki: "Daha bu komşuyla başın derde girmedi ki seni bezdirsin!"
Sahte bir gülümseme ile veda ettim.
Perşembe akşamı biraz geç kaldım. Hemen hemen tüm komşular Doktor Hanım’ın evinde toplanmıştı.
Eşimin yanına oturdum. 15 numaralı daireden komşu çay tepsisini bana doğru uzattı, selam verip ikram etti.
Şaşkınlıkla cevap verdim!
Yüzünde o her zamanki somurtkanlıktan eser yoktu! Doktor Hanım, benim gelmemle konuşmasını kesti, önüme bir kase aş koydu ve tekrar kadınların yanına döndü: "Hayır, artık cezaevi gibi yöntemlere gerek yok.
Orada insanlar vergiyi kendileri vermek istiyor; çünkü nereye harcandığını biliyorlar, sonuçlarını gözleriyle görüyorlar.
Oğlum diyor ki, Avrupa'da insanlar bilerek vergi vermediğini anladıkları kişiden nefret ediyorlar, ona diyorlar ki sen hepimize zarar veriyorsun, sen topluma ait değilsin. Öte yandan da görüyoruz, eğlence sistemleri, eğitimleri, şehir planlamaları yerli yerinde, toplu taşıma ve altyapı işleri de düzgün."
Yavaşça eşime dedim ki: "Sanki Doktor Hanım da
Avrupa seyahatlerini ballandıra ballandıra anlatmaya meraklı biri!"
Gözümle 15 numaralı komşuya işaret ettim ve alayla dedim ki: "Şimdi bu ne oldu da böyle kibarlaştı?"
Eşim kaşlarını çattı ve göz ucuyla uyardı:
"Otur be adam! İnsan her zaman olumsuz düşünmemeli! Aksine, bu Doktor Hanım çok mütevazı biri. Konumuz aidat ve apartman işleriyle ilgiliydi,
çocuklarının anılarından bahsediyordu ve topluma nasıl karşı sorumlu olmamız gerektiğini anlatıyordu."
Gülümsedi ve devam etti: "Ayrıca, doğru açıklamalarıyla
senin işini de kolaylaştırdı. 15 numaralı daireyi de ikna etti. Zavallı diyor ki, sonunda kafam dank etti."
Ben de yavaş yavaş aşure kokusunu hissetmeye başladım.

- Finansal Okuryazarlık ve Vatandaşlık Kültürü Hikayelerinden

 

Yazar: Mehdi MirAzimi

 Bir Sayfa Kitap 

 

 

"Bu hikaye Türkçeye çevrildi ancak son düzenlemeleri yapılıyor ve yakında sunulacak. Daha fazla bilgi isterseniz bize mesaj bırakın ya da e-posta gönderin."



   نظرات
دیدگاه های ارسال شده توسط شما، پس از تایید مدیر سایت در وب سایت منتشر خواهد شد.
پیام هایی که حاوی تهمت یا افترا باشد منتشر نخواهد شد.
پیام هایی که به غیر از زبان فارسی یا غیر مرتبط با خبر باشد منتشر نخواهد شد.